Emeklilik Forumu
=> Daha kayıt olmadın mı?

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu BU HERKESE YARARLI FORUMU LÜTFEN FACEBOOK VE BENZERİ SOSYAL PLATFORMLARDA PAYLAŞMAK İÇİN BU BUTONA TIKLAYIN EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Emeklilik Forumu - Adnan Polat`a açık mektubumdur!

Burdasın:
Emeklilik Forumu => KÖŞE YAZILARI => Adnan Polat`a açık mektubumdur!

<-Geri

 1 

Devam->


emeklilikhaber.com
(şimdiye kadar 327 posta)
01.09.2008 12:33 (UTC)[alıntı yap]
AZİZ ÜSTEL

Adnan Polat`a açık mektubumdur!

Sevgili Adnan,Galatasaray Spor Kulübü Başkanlık koltuğuna oturalı beşinci ayını doldurdun

Sevgili Adnan,Galatasaray Spor Kulübü Başkanlık koltuğuna oturalı beşinci ayını doldurdun.Bu süre içinde Galatasaray`da neler değişti; son altı yılda, nedense bi türlü yapılmayan ya da yapılamayan neler yapıldı bi bakalım istedim.


Bu mektubu yazmadan önce de, gerek Ankara`da kimi yetkililerle gerekse de Galatasaray camiasının önde gelen kişileriyle konuştum. Şimdi bu beş ayda yapılanlara kısaca bi göz atalım :


1. Galatasaray için olmazsa olmaz denen şey, Seyrantepe`deki stadın yapılmasıydı. Bu stadla ilgili son derece akılcı, Galatasaray`ı gerçekten maddi anlamda çok ama çok rahatlatacak bir proje hazırlanmış, Adnan Öztürk`ün olağanüstü çabalarıyla tam sonuçlandırılacakken, gene nedendir bilinmez (!) son anda Kulüp Yöneticileri bundan vazgeçmişti.


Ancak, son beş ay içinde, stadyum işini yüklenen Eren Talu`nun işi 29 Ekim 2009 tarihine bitirebilmesi için, senin ve arkadaşlarının girişimleri ve sayısız Ankara ziyaretleri sonucunda, Dubai`de 5.5 milyon metrekarelik alanda yükselen Sports City`nin yatırımcıları Abu Dhabi Group ve Al Zarooni Group yüzde 51 payla Eren Talu-Alke Ortak Girişimine katıldı. Bu katılımın sağlanmasında TOKİ`nin çok ciddi çabaları ve duruşu da rol oynadı elbette. Şu anda stadyum inşaatı çift vardiye olarak çalışıyor ve Ocak 2009`dan sonra Kulüp, loca satışlarına başlayabilecek.


2. Yaptığın ikinci önemli iş Türk Telekom anlaşmasıdır. Bu anlaşmayla,


Galatasaray 110 milyon dolarlık bir gelire sahip oldu. Bu paranın 10 milyon dolarlık bölümüyle Meira, Kewell ve Milan Baros transferleri gerçekleşti.


3. Goldman Sachs`le bir anlaşma imzaladı Galatasaray Spor Kulübü. Yeni yapılan stadın kimi gelirlerini temlik ederek yapılan bu anlaşma sonucunda Galatasaray 150 milyon dolarlık bir kredi sağladı. Kredi, iki yıl ödemesiz 10 yıllık bir köprü kredisi; faiziyse libor artı 2. Şimdi bu parayla ne yapılacak ona bakalım:


a) Önce 95 milyon dolarlık bölümüyle Futbol AŞ ve Sportif AŞ`nin birleşmesi için gerekli çağrı yapılacak. Geri kalan 55 milyon dolar banka borçlarının ödenmesinde kullanılacak.


b) Stadın bitmesiyle yıllık gelir 40 milyon dolar olarak hesaplanıyor.


Kar payı olarak her yıl dağıtılan 15 milyon dolar, kulübün kasasında kalacak.


4. Stadyuma ortak olan Abu Dhabi Group ve Al Zarooni Group, Riva`da konut ve rezidanslardan oluşan bir proje geliştirdi. Bu projeden Galatasaray`ın kasasına girecek olan para 150 milyon dolar. Eğer kulüp isterse, Goldman Sachs`dan aldığı kredinin büyük bir bölümünü bu parayla kapatıp, örneğin on yılı üç ya da dört yıla indirebilecek.


Bundan sonraki aşamadaysa, gene aynı ortaklarla Florya arazisinin projelendirilmesi gündeme gelecek. Bundan beklenen gelirin 650 milyon dolar olduğunu duydum; ama ayrıntıları henüz ortada yok. Bunun için de tabii Genel Kurul kararı gerekiyor.


Ancak, şu beş ayda, mali açıdan yaptıkların için seni kutluyorum. Hem seni hem de bütün Yönetim Kurulu üyelerini.


Dilerim mali alanda gösterdiğin bu büyük başarıyı, sportif alana da taşırsın ve gerçekten Kadiköy`de hep birlikte, UEFA KUpasını kaldırırız.


Başarılarının devamı dileğiyle yanaklarından öperim..


Yalan yere yemin eden adamı cin çarpmış!


Bu bizde olmamış, merak etmeyin. Çin`in Fuqing kentinde, Xu adındaki komşusuna borç veren Huang, Xu`nun kapısını çalmış:


`Versene oğlum şu borcunu!` demiş.


Xu tam pişkin:


`Ben senden borç morç almadım... Defol git kapımdan!!` diye kovmuş Huang`ı.


Huang bas bas bağırmaya başlamış:


`Bu borcu sen benden yakın bi arkadaşının düğünü için almadın mı?!`


Xu, oralı bile olmamış.


Bunun üzerine Huang çevrede toplananlara dönmüş `eğer bütün komşuların önünde Tanrı`ya yemin eder, bana borcun olmadığını söylersen, ben de alacağım malacağım yoktur diyeceğim!`


Xu da hemen yeminlerin en katmerlisini sıralamış.


Sen misin yalan yere yemin eden! Gökten bir ışık inmiş; delip geçmiş palavracı Xu`yu. Adamı güç bela hastaneye kaldırmışlar.


Valla bu doğru mu yalan mı bilmiyorum; National Enquirer adlı gazetenin yalancısıyım. Ama siz siz olun yalan yere yemin etmeyin; cin çarpmasa bile, Osmanlı tokadı çarpabilir bi yanınıza!


Cola Kurda ve Roj Bira`ya yasak


Türk Patent Enstütüsü (TPE) Kürt Kolasına vize vermedi. Bugüne değin, tam üç kez TPE`ye, `Cola Kurda` adlı kolalı içecek için başvuruda bulunulmuş, üçü de geri çevrilmiş. Son başvuru tarihi 2008. İlk kez Akıl Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 2003`te böyle bi başvuruda bulunmuş ama kırmızı kartı görmüş. Ardından 2004`te Ahmet Doğan, son olarak da Şanlıurfalı Hacı Ramazan Aslan, `Cola Kurda` adını verdiği ürün için, PKK`nın da kullandığı sarı-yeşil-kırmızı renkleri ve örgütün simgesi olan kızıl yıldızı seçmiş. TPE üç başvuruyu da `kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olduğu` gerekçesiyle redetmiş!


Ancak `Cola Kurda` Irak`ta satışa çıktı bile. Türkiye`nin büyük tepkisini çeken `Kürdistan Havayolları` uçaklarında da tüketiliyor.


Bu `Cola Kurda` üretiminde, merkezi Almanya`da bulunan Kürt Ekonomi Kongresi`nin (KARSAZ) üyelerine `Kürt markaları yaratılması yönünmde çağrıda bulunmasının etkiki olduğu` kulağıma geldi.


Sonra Roj Bira için de aynı tür bi başvuruda bulunulmuş; o da geri çevrilmiş.


Aslında PKK`yı bulaştırmasalar her şeye, yöresel ve etnik kimlik çağrıştırabilecek ürünlere izin verilebilir belki.


Ama illa da bi hinlik düşünülüyor; asıl amaç gizleniyor, propagandaya, gerginlik yaratmaya, itiş kakış çıkarmaya, huzur kaçırmaya yöneliyor başvuruda bulunanlar! Amaç marka yaratmak falan değil amaç kavga çıkarmak!! Terör örgütünü milletin gözüne sokmak!


TAVAYI YERSİN KAFANA!


Karı-koca kahvaltı ediyormuş. Adam çayından bi yudum aldı alacak, kadın tavayı kafasına indirivermiş:


`Kadın n`aptın? Deli misin sen?`


`Dün pantolonunu ütülerken, üzerinde Çiğdem yazılı bi kağıt buldum! `


Adam içini çekmiş:


`Geçen gün altılı ganyan oynuyorduk arkadaşlarla. Çiğdem atlardan birinin adıydı, adı!!`


Neyse... Kadın inanmış.


Aradan iki gün geçmiş, gene kahvaltıya oturmuşlar.. Ve gene kadın tavayı adamın kafasına yerleştirmiş!


`Aaaaah! Deli karı!! Gene n`olduu??`


`Ne olacak ahlaksız herif! Senin at Çiğdem, dün akşam telefon etti`!!`


(Arif Şenocaklı`ya teşekkürler)

2008-09-01 Star


Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 1013
Bütün postalar: 1167
Bütün kullanıcılar: 86
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Bugün 238 ziyaretçi (355 klik) izlenimi aldık. Copyright © 2009 www.emeklilikhaber.com
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol