Erdoğan, Bahçeli'ye sert çıktı

Kaynak: İHA / Tarih/Saat: 14 Mart 2009 Cumartesi, 21:14:54 / Link : www.iha.com.tr


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli'yi iddialarını ispatlamaya çağırarak, "Benim karanlık odalarda kimlerle görüştüğümü ispat edemezsen namertsin" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli'yi iddialarını ispatlamaya çağırarak, "Benim karanlık odalarda kimlerle görüştüğümü ispat edemezsen namertsin. Senin kılavuzun kimdir bilemem, eğer açıklamıyorsan tarih de seni afetmeyecektir, ben de" dedi.

Baykal'ın geçmişte çalınan Elmalı hazinelerinin avukatlığını yaptığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Şimdi de Ergenekon'un avukatlığını yapıyor, sen avukatlığına aynen devam et, biz milletin avukatıyız, farkımız bu" diye konuştu.

Bursa'da, Fomara Meydanı'nda, sağanak yağmur altında kendisini dinleyen binlerce vatandaşa hitap eden Başbakan Erdoğan, Bursa'ya 21. ziyaretini yaptığını belirterek, "Bursa bizim aşkımız, sevdamız. Katkınıza, desteğinize, hayır dualarınıza şahsım, partim adına teşekkür ediyorum. En az gittiğim ile 3 kez gittim. 81 ilin tamamını dolaştım. Ülkemizin her bir ilçesine, beldesine, köyüne, mezrasına arkadaşlarımla, teşkilatımla gittik. Osman Gazinin, Orhan Gazinin torunlarına küçük düşünmek yakışmaz.
Kanuni'nin, Yavuz'un torunlarına küçük düşünmek yakışmaz. Uludağ'ın ulu insanlarına küçük düşünmek yakışmaz. Buradan bu tarihi başkentten, bu yeşil Bursa'dan tüm dünyaya haykırıyoruz. Sen Türkiye'sin" dedi.

"6,5 yıldır gittiğimiz her ülkede bunun mücadelesini veriyoruz" diyen Erdoğan, "Ama bir de monşerler var. Bursalılar onu iyi tanır. Türkiye kalkındıkça rahatsız oluyorlar. Türkiye haklının yanında durdukça rahatsız oluyorlar. Türkiye mazlumun yanında durdukça rahatsız oluyorlar. Kim ne derse desin, Türkiye dik duracak, biz dik duracağız. Türkiye'nin başını öne eğmedik, bundan sonra da eğdirmeyeceğiz. Türkiye'nin onurunu çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyeceğiz. Mazluma sırtımızı dönmedik. Çünkü bizim dedelerimiz de dönmemişti. Nerede bir mazlum varsa oraya kadırgalarını göndermişti dedelerimiz. Haksızlık karşısında susmadık, asla ve asla susmayacağız. Bize Şeyh Edebali'nin vasiyeti, Osman Gazi'nin, Orhan Gazi'nin vasiyeti budur. Bize yüzbinlerce şehidimizin, gazimizin vasiyeti budur. Bu vasiyete harfiyen uyacağız. Filistin'de adaletsizlik varsa, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Atatürkün aynen orayla ilgili açıklaması var; 'Filistin topraklarında bizler gereği neyse bunu yaparız' demiştir. Şunu artık herkes bilsin. 71,5 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başını öne eğdirmeyeceğiz. Üsküp'teki, Priştina'daki, Saraybosna, Kosova, Gümülcine, Tiran, Selanik, Kırcaali, Deliorman, Razgrat, Rusçuk, Filibe'deki kardeşlerimizin, soydaşlarımızın da başını öne eğdirmeyeceğiz. Bir ve bütün olarak hep birlikte el ele mücadele edeceğiz. 6,5 yıldır bunu yaptık. Ülkemizin her bir ferdiyle, kader birliği, gönül birliği yaptık. Türkiye'ye tarihi başarılar kazandırdık. Bundan sonra da yeni başarılara inşaallah imzamızı atacağız" şeklinde konuştu.

"Amerika'daki, Fransa'daki işsizlikten niye bahsetmiyorsunuz?"

Yüzyılın en büyük krizinden diğer ülkelerin Türkiye'den fazla etkilendiğinin altını çizen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bursa bir tarih, kültür şehri, bir medeniyet şehri dedim. Bursa ihracatta Türkiye'nin ikinci ili. Türkiye'de meyve suyu üretiminin yüzde 26'sı burada yapııyor. Zeytinin yüzde 60'ı burada üretiliyor. Sentetik ipliğin yüzde 75'i burada yapılyor. Otomobil üretiminin yüzde 58'i burada yapılıyor.

Kamyonet üretiminin yüzde 29'u burada yapılıyor. İnanıyorum ki, Bursa, küresel ekonomik krizi çok yakından izliyor, takip ediyor. Bursa'da bir kez daha ifade ediyorum, 1929'dan beri dünyanın gördüğü en büyük küresel
krizin içinden geçiyoruz. Bütün ülkeler bu krizden etkileniyor. Macaristan, Rusya, Polonya, hatta Japonya bu krizden bizden çok daha fazla etkileniyor. AK Parti iktidarı olarak, hükümet olarak tedbirlerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz.

Otomotiv sektöründe beyaz eşya ve elektronikte ÖTV'yi üç ay süreyle indiriyoruz. Konutta KDV'yi yüzde 18'den 8'e çekiyoruz. KOBİ'lerimize, ihracatçılarımıza yeni kolaylıklar getiriyoruz. Krizi ülkemizden uzak tutmak için her türlü tedbiri almaya devam edecez. Türkiye 6,5
yıl boyunca çok köklü reformlar yaptı. Türkiye ekonomisi artık dünyanın sıradan ekonomileri içinde değil. 26'da aldık 17'ye yükselttik.

Avrupa'nın 6. büyük ekonomisiyiz. İhracatımızın 70 yıllık toplamı 36 milyar dolardı. 2008 yılı sonu itibariyle 132 milyar dolar oldu. 2002'de Türkiye'de satılan otomobil 91 bin idi. 2008'de krize rağmen 306 bin otomobil satıldı. Her zaman bu artış devam edecek diye dünyanın hiç bir yerinde böyle bir şey yok. Amerika dünyanın en gelişmiş ülkesi, işssizlik 8,7'ye çıktı.

Onu niye konuşmuyorsunuz. Japonya'yı, Almanya'yı, Fransa'yı, İngiltere'yi neden konuşmuyorsunuz? Yüzyılın en büyük krizi bu. 90'lı yılların krizlerinde siz ne yaptınız, ey CHP, ey Baykal? 2001 krizinde ne yaptınız sayın Bahçeli? Diğerlerini zaten konuşmaya gerek yok. 2002'de Türkiye genelinde satılan buzdolabı 1 milyon 88 bin idi. 2008'de satılan buzdolabı 1 milyon 940 bin krize rağmen. 2002'de 824 bin çamaşır makinesi satılmış, 2008'de 1 milyon 575 bin krize rağmen bunlar oluyor. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, konutta tarihi başarılar elde ettik. 350 bin konut ürettik, TOKİ olarak 250 binini sattık. Vatandaş şu anda bize dua ediyor. Toplu konut yetiştiremiyoruz. Sosyal güvenlikte, sağlık sisteminde yaptığımız reform ortada. 26 yıldır hayata geçirilemeyen genel sağlık sigortasını biz hayata geçirdik. Her doğan genel sağlık sigortasıyla doğuyor. Artık hamile anneler parayı ödeyemediği için çocuğuyla hastanede rehin kalmıyor. DSP, MHP, ANAP'ın iktidarında hastaları bırakın, ölüler rehine kalıyordu. Bunları yaşadık. Artık Türkiye'de böyle bir şey yok. Artık özel ve devlet hastanesine de rahatça gidiyor, istediğin eczaneden ilacını alıyorsun".

"Geçen yıl krize rağmen 18 milyar dolar yatırımcı çektik"

Krize rağmen yabancıların Türkiye'ye yatırım yaptığını anlatan Erdoğan, "2007'de de küresel yatırım 22 milyar dolar, geçen yıl krize rağmen 18 milyar dolar yatırım çektik. Sadece ocak ve şubatta 2 milyar doları aşan yatırım çektik. bursada çok önemli bir özel sektör yatırımını hizmete açıyoruz.

Renault Fransa dışındaki ilk entegre tesisini Bursa'da yaptı. Karsan ile birlikte yılda 5 bin kamyon üretecek. Bunun yarısını buradan dünyaya ihraç edecek. Sayın Baykal, sayın Bahçeli, bunları gör! Yandaş medya, bunları gör! Günlerdir ekonomik krizi istismar etmenin derdindesiniz, işsizliği istismar etmenin derdindesiniz. CHP'nin ülkeyi ne hale getirdiğini unutmadık. Gaz yağı, mazot kuyruklarını unutmadık" dedi.

"Kriz var diye bayram edenlere o bayramı yaptırtmayacağız"

Muhalefetin küresel krizden medet umduğuna işaret eden Erdoğan şunları söyledi:

"Şimdi güçlü iktidar, ayağı sağlam yere basan ekonomi var. Geleceğe umutla bakan Türkiye var. Yandaş medyaya bakın, CHP ve MHP'nın yandaş medyası ellerini ovuşturuyor kriz çıktı diye. Artık hükümeti yıpratırız diye bayram yapıyorlar. Ama sizlere biz onlara bu ülkede bu bayramı yaptırtmayacağız. Kriz duasına çıkıyorlar. En ağır hakaretlerle üzerimize geliyorlar. yalan ve iftiralarla üzerimize geliyorlar. İstismar siyasetiyle üzerimize geliyor, yandaş medyayla üzerimize geliyorlar. Her gün sayfa sayfa yalan haber yazıyorlar, tv ekranlarında iftira ediyorlar. EKonomiyi olumsuzluğa çekmek için gayret sarfediyorlar. Yandaş medyaya diyorum ki, bu felaket tellallığı beni vurmaz. Vurursa seni vurur. Çünkü o borsada benim param yok. Senin paran var. Seni vurur. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Benim milletim bunları görüyor. Onun için bir sivil inisiyatif olarak diyorum ki, bu ülkede kimse zulmü ile abat olacağını zannetmesin. Kimse Türkiye'yi farklı yere çekmenin gayreti içine girmesin".

"Geçmişte çalınan elmalı hazineleri için şimdi de Ergenekon avukatı"

'Ergenekon'un avukatıyım' diyen CHP lideri Deniz Baykal'a atıfta bulunan Erdoğan, "Zaten bugüne kadar bu konularda, avukatlık mesleğinde hassas davranmadın. Antalya'nın Elmalı hazineleri kaçırıldı bu ülkede, beyefendi Antalya milletvekili ya, o zaman da siyasetin içindeydi. 1000 civarında önemli hazine çalındı, bunlar daha sonra bulundu.

Tekrar Türkiye'ye getirdi. İstemihan Talay yaşıyor, o bu işleri o zaman kovaladı. Değerli kardeşlerim, alt mahkeme sayın Baykal lehinde karar verdi üst mahkeme bu kararı bozdu. Kararda bir gerekçe çok önemliydi. 'Siyasetçiden avukatçılık yapanlar, müvekkillerini özenle seçmelidirler' diyordu. . Yani 'Elmalı hazinelerini kaçıranlardan, onların avukatlığına soyunanların dikkatli olması lazım' dedi. O zaman da böyleydi. Şimdi de Ergenekon'un avukatı olduğunu söylüyor. Sen avukatlığına aynen devam et, biz milletin avukatıyız, farkımız bu" dedi.

"İddiasını ispatlayamazsa namerttir"

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin kendisi hakkında iddialarını ispatlamasını isteyen Erdoğan, "Bursa'dan Bahçeli'ye sesleniyorum. Ben niye yasaklı oldum? Milli Eğitim Bakanlığı talim terbiye kurullarının onayından geçen şiiri okudum diye içeri girdim ve yasaklı oldum. 'Karanlık odalarda kimlerle görüştün, senin siyasete yeniden dönmen için o imkanı verenler kimler?' diyor. Sayın Bahçeli, istemezdim, ama buna mecbur ettin. Müddei, yani hukukta kaidedir, iddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Bu iddianın
sahibi kim? Sayın Bahçeli'nin kendisi. Diyorum ki, sayın Bahçeli, sen eğer bir şey biliyorsan, ben kimle görüşmüşüm, bunları biliyorsan, bunları ispat etmezsen namertsin. Bu kadar açık konuşuyorum. Namertsin; çünkü senin kılavuzun kimdir bilemem. Bu kadar ağır konuşuyorum. Ben hangi karanlık odadalarda kimle konuşmuşum, bunu ispat etmezsen namertsin. Ben siyasete milletimle geldim, milletimle yürüyorum, milletimle yürümeye devam edeceğim. Haksızlık karşısında susmam, yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum? Benim hiç bir savcı, başsavcı ile ne işim, ne görüşmem olmamıştır. Onun için bu kadar açık konuşuyorum, bunu açıklamaya mecbursun. Bunu açıklamıyorsan tarih de seni afetmeyecektir, ben de seni afetmiyorum. Bir genel başkan böyle iftira içerisine girmez. Bunu kalkıp da Türkiye Başbakanı için söyleyemez, Bir şey biliyosan kalk bunu açıkla. Gizli gizli konuşma, dürüst ol, samimi ol, bildiğini açıkla. Açıkla ki oradan beni halk nezdinde bitir. Benim milletim dürüst davranmayanı affetmez, seni de
afetmeyecektir" diye konuştu.

"Son manşeti benim millet atacak"

29 Martta halkın son sözü söyleyeceğinin altını çizen Erdoğan şunları kaydetti:

"Dün ekonomik paketi açıkladık. Koro halinde olumsuzluk yaymaya başladılar. Ülkesini, milletini seven bunu yapar mı? Bu ülkede son manşeti benim milletim atacak, son sözü benim milletim söyleyecek. 29 Martta son manşeti benim Bursalı kardeşim atacak. Biz bunlara aldırmayacağız. Biz yolumuza devam edeceğiz. Milletimiz için üretmeye, ülkemize hizmetler kazandırmaya devam edeceğiz".

Başbakan Erdoğan, Bursa'ya yaptıkları, sağlık, eğitim, konut yatırımlarından bahsederek, Uludağ'ın ve Bursa'nın gelecekte turizmden daha fazla pay alarak Antalya gibi olmasını istedi. Erdoğan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Recep Altepe'den övgüyle söz etti. Diğer adayları da tek tek vatandaşlara tanıttı.

Binlerce Bursalının katıldığı mitingde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sanayi Bakanı Çağlayan Zafer Çağlayan ile Bursa milletvekilleri hazır bulundu.